- mirasçı
- варис
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
mirasçı — is. 1) Kalıtçı Aradım buldum tarlanın mirasçısını, adamı Ödemiş ten aldım geldim. N. Cumalı 2) mec. Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan Anasının kıskançlığına mirasçı olan çelimsiz solgun çocuk da yaşamayacağa benziyordu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıtçı — is. Bir kalıttan yasalar gereğince yararlanan kimse, mirasçı, vâris … Çağatay Osmanlı Sözlük
vâris — (A.) [ ثراو ] mirasçı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ARÂZİ-İ MAHLULE — Huk: Araziyi kullananın intikal sahibi mirasçı bırakmaksızın ölümüyle hükümete kalan arâzi i emiriye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVERRÜS — (Veraset. den) Mirasçı olma. Vâris olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VÂRİS — Cenab ı Hakk ın bir ismi. * Mirasçı. Kendisine miras düşen. Mirasa konan. Vefat eden birisinin maddî veya manevî mal ve mülkünde kullanmaya, tasarrufa salâhiyetli olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİLAF-DAR — f. Huk: Mirasçı ile miras bırakanın ayrı ayrı memleketler halkından olması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arazi mahlule — mutasarrıfın mirasçı bırakmadan ölümü ile mahlûl olan arazi i emiriyye … Hukuk Sözlüğü
varis — vâris : mirasçı … Hukuk Sözlüğü